Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul'da yaşanan depremlerin ardından yapılan çalışmaları ve ulaşılan kişi sayısını açıkladı. Bakan Göktaş, 271 psikososyal destek ekibi ile 39 ilçede toplam 48 bin vatandaşa doğrudan hizmet verildiğini belirtti. Bu açıklama, deprem sonrası yürütülen yardım çalışmalarının boyutunu gözler önüne seriyor.

Deprem Sonrası Psikososyal Destek Çalışmaları

Depremlerin ardından en önemli ihtiyaçlardan biri de psikososyal destek. Bakanlık, bu kapsamda uzman ekipleri sahaya sürerek depremzedelerin yaşadığı travmaları atlatmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Bu destekler, bireysel görüşmelerin yanı sıra grup terapileri ve çeşitli etkinliklerle de sağlanıyor. Psikososyal destek ekipleri, özellikle çocukların ve yaşlıların durumuna odaklanarak onların ihtiyaçlarına yönelik özel programlar uyguluyor.

Bakan Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Bu açıklama, Bakanlığın depremzedelere yönelik kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü gösteriyor. Psikososyal destek çalışmalarının yanı sıra, barınma, gıda ve diğer temel ihtiyaçların karşılanması için de yoğun çaba sarf ediliyor.

Afet Bölgelerinde Koordinasyon ve Yardım Çalışmaları

Afet bölgelerinde koordinasyonun sağlanması, yardım çalışmalarının etkinliği açısından büyük önem taşıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, diğer kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak depremzedelerin ihtiyaçlarının en hızlı şekilde karşılanmasını sağlamaya çalışıyor. Bu kapsamda, depremzedelere yönelik nakdi yardımlar, gıda kolileri, giyim eşyası ve diğer temel ihtiyaç malzemeleri dağıtılıyor. Ayrıca, barınma sorununu çözmek için çadır kentler ve konteyner kentler kuruluyor.

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğu için bu tür afetlere hazırlıklı olmak büyük önem taşıyor. Deprem öncesi alınacak önlemler, binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi, acil durum planlarının hazırlanması ve halkın bilinçlendirilmesi gibi konular, can kayıplarını ve maddi hasarları en aza indirmek için hayati öneme sahip. Ayrıca, deprem sonrası yapılacak çalışmaların da hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Bu nedenle, arama kurtarma ekiplerinin eğitimi, yardım malzemelerinin depolanması ve dağıtımı gibi konulara da büyük önem verilmesi gerekiyor.

İstanbul depremi sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışmalar, afetlerde dayanışmanın ve yardımlaşmanın önemini bir kez daha gösterdi. 48 bin vatandaşa ulaşılması, devletin ve sivil toplumun işbirliğiyle nelerin başarılabileceğinin somut bir örneği oldu. Ancak, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmeli ve her zaman hazırlıklı olmalıyız.