
Cenk Yiğiter'e Silahlı Saldırı! Ünlü Akademisyen Vuruldu Mu?
Akademisyen ve avukat Cenk Yiğiter, evinin önünde uğradığı silahlı saldırıyla gündeme geldi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla durumu duyuran Yiğiter, hayati tehlikesinin olmadığını ve ambulans beklediğini belirtti. Bu beklenmedik olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve birçok kişi Yiğiter'in sağlık durumu hakkında endişelerini dile getirdi.
Saldırının Detayları Ortaya Çıkıyor
Saldırının ardından hızla İbni Sina Hastanesi'ne kaldırılan Yiğiter'e, Barış Akademisyeni olan Can Irmak Özinanır refakat etti. Özinanır'ın Sendika.Org'a yaptığı açıklamaya göre, saldırı Yiğiter'in ikamet ettiği apartmanın önünde gerçekleşti. İki kişi, Yiğiter'e seslendikten sonra bir el ateş etti. Kurşun, Yiğiter'in kalçasına isabet ederek mesanesine yakın bir noktadan çıktı. Saldırganlar olay yerinden hızla uzaklaşırken, henüz yakalanabilmiş değiller. Bu vahim olay, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve akademisyenlerin güvenliği konularını yeniden gündeme taşıdı.
Cenk Yiğiter Kimdir? Neden Hedef Alındı?
Cenk Yiğiter, Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza attığı için 7 Şubat 2017'de çıkarılan 686 sayılı KHK ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ihraç edilmişti. İhraç edildikten sonra avukatlık yapmaya başlayan Yiğiter, Türkiye'deki siyasi ve sosyal olaylara yönelik eleştirel duruşuyla tanınıyor. Bu durum, saldırının olası nedenleri arasında gösteriliyor. Yiğiter'in geçmişte yaşadığı zorluklar ve maruz kaldığı baskılar, bu saldırının ardında yatan potansiyel sebepleri daha da karmaşık hale getiriyor.
- Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza attı.
- 686 sayılı KHK ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ihraç edildi.
- İhraç sonrası avukatlık yapmaya başladı.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Saldırıya akademisyenler, gazeteciler, aydınlar, sendikacılar, sosyalistler ve toplumsal muhalefetin çeşitli kesimlerinden sert tepkiler geldi. Barış İçin Akademisyenler, yaptıkları açıklamada saldırıyı en ağır şekilde lanetlediklerini ve saldırganların derhal yakalanmasını talep ettiklerini belirttiler. Ayrıca, tedavisi süren Yiğiter'e geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Bu tepkiler, Türkiye'deki dayanışma ruhunu ve ifade özgürlüğüne verilen önemi bir kez daha gözler önüne serdi.
Cenk Yiğiter'e yapılan bu hain saldırı, Türkiye'deki düşünce özgürlüğüne ve akademisyenlerin güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Olayın aydınlatılması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için kamuoyu büyük bir merakla gelişmeleri takip ediyor. Yiğiter'in bir an önce sağlığına kavuşması ve benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması, tüm toplumun ortak beklentisi.