CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CHP'li vekillerin boğaz köprüsüne astığı pankartla ilgili başlattığı soruşturmaya sert tepki gösterdi. Tanal, savcıların hukuk bilgisi eksikliğini eleştirerek, "Biraz daha Ceza Muhakemesi Kanunu okusunlar" çağrısında bulundu.

"Pankart Asmak Suç Değil, Görev Alanı Dışına Çıkmak Suç"

Tanal, yaptığı açıklamada pankart asmanın ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu vurgulayarak, asıl sorunun Cumhuriyet Başsavcısı'nın görev ve yetki alanına girmeyen bir konuda soruşturma başlatması olduğunu savundu.

"Pankart asmamız suç değil, suç olan Cumhuriyet Başsavcısı’nın görev ve yetki alanında olmamasıdır" diyen Tanal, Anayasa'nın 67. ve 68. maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu'nun 87. maddesine atıfta bulunarak siyasi partilerin propaganda yapma hakkının güvence altında olduğunu belirtti.

Tanal, sözlerine şöyle devam etti:

• "Anayasamızın 67 ve 68’inci maddeleri uyarınca açık ve net bir şekilde diyor ki ‘Siyasi partiler, siyasi faaliyette bulunma hakkı ve siyasi partilerin faaliyetlerini kamuoyuna duyurma hakkı vardır.’"
• "Siyasi Partiler Kanunu açısından da baktığımızda, kanunun 87’nci maddesi, propaganda yapma hakkı: ‘Siyasi partiler adaylarını tanıtmak, seçmenlerini bilgilendirmek amacıyla propaganda faaliyetlerinde bulunma hakkına sahiptir. Bu hak afiş, ilan, pankart gibi araçlarla özgürce kullanılabilir.’"

Tanal, pankartın Anayasa'nın 28. maddesi güvencesi altında bir ifade özgürlüğü olduğunu ve bu hakkın kullanılmasının suç olmadığını savundu.

"Hukuku Siyasete Alet Etmeyin"

Cumhuriyet savcılıklarının siyasi partilerin afişlerini yasaklama yetkisinin olmadığını, bu yetkinin seçim sürecinde Yüksek Seçim Kurulu'nda, seçim takvimi dışında ise kaymakamlıklar ve valiliklerde olduğunu belirten Tanal, savcıların Ceza Muhakemesi Kanunu ve Anayasa'yı daha iyi okuması gerektiğini vurguladı.

"Ne olur biraz daha Ceza Muhakemesi Kanunu okusunlar, ne olur biraz daha Anayasa’yı okusunlar" diyen Tanal, hukukun siyasete alet edilmemesi gerektiğini ve yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini savundu.

Tanal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu tür "keyfi ve hukuk dışı muameleleri" nedeniyle Türk yargısının itibar kaybettiğini ifade etti.

Tanal, son olarak savcılara "hukuk kalıpları içerisinde hareket etmeleri" çağrısında bulundu ve şöyle konuştu:

Mahmut Tanal'ın bu açıklamaları, Türkiye'deki hukuk tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı ve bu tartışmaların nereye varacağı merakla bekleniyor.