
Feminist Hafıza Canlandı: Uçan Süpürge'den İlham Veren Notlar!
Türkiye'de feminist hareketin önemli kilometre taşlarından biri olan Uçan Süpürge Vakfı, 30. yılını "Kadın Hareketinin Dünü, Bugünü, Yarını" konferansı ile kutladı. Konferans, kadınların yıllardır sürdürdüğü mücadeleyi, dayanışmayı ve geleceğe dair umutları bir araya getirdi. Konferansta yapılan konuşmalar, feminist hafızanın canlılığını koruduğunu ve kadınların kararlılığının devam ettiğini gösterdi.
Kadın Dayanışması Hayat Kurtarır
Konferansın açılış konuşmasını yapan Ayşe Ürün Güner, Uçan Süpürge'nin 30 yıllık yolculuğunu yüzlerce kadının emeği, hayali ve dayanışması olarak tanımladı. Güner, "Değişim büyük sözlerle değil, küçük bir dayanışma anıyla başlıyor" diyerek kadın dayanışmasının önemini vurguladı. Bu ülkede kadın dayanışmasının kaç kere hayat kurtardığını bilenler bilir. Sözleri ilerledikçe, 30 yıllık yolculuğun hafızasını taşıyan ama artık aramızda olmayan kadınları andı. O an salona bir sessizlik çöktü feminist hafızanın acısı, özlemi ve gururu bir arada.
Prof. Dr. Yakın Ertürk ise konuşmasında, neoliberal politikaların feminizmi törpülediğini, "gender" kavramının ataerki tartışmasını geriye ittiğini ve otoriter rejimlerin kazanımları hedef aldığını belirtti. Ertürk, "Krizle ve dönüşümle iç içe geçen bu evre, feminist politikanın geleceğini belirleyecek" diyerek feminist mücadelenin önemine dikkat çekti.
Erkek Şiddeti ile Yüzleşmek
Prof. Dr. Yakın Ertürk, Kürt Meselesi’nin çözümüne yönelik kurulan Komisyon’un kritik bir rol oynadığını, burada "Barışa İhtiyacım Var" Kadın İnisiyatifi’nin yaptığı sunumun ise çarpıcı bir etki bıraktığını anlattı. Sunumda Kürt illerinde yaşanan taciz ve tecavüz vakaları aktarılırken komisyonu dinleyen bazı erkek üyelerden “yok canım, olmaz, abartı, yalan” gibi homurdanmalara yükselmiş. Ertürk, bu tepkinin kadınların yaşadığı şiddetin inkâr edilmesinin ne kadar köklü bir sorun olduğunu gösterdiğini belirtti ve Kürt Kadın Hareketi’nin feminist hareket açısından taşıdığı önemin altını çizdi. Kadınların yaşadığı sorunlarla yüzleşilmeden toplumsal dönüşümde gerçek bir ilerleme sağlanamayacağını vurguladı.
Reyhan Atasü Topçuoğlu, birlik, ittifak ve dayanışma arasındaki farkı anlatarak, politik mücadelenin kişisel hikâyelerimizden geçtiğini vurguladı. Topçuoğlu, dayanışmayı "birbirimizin kırılganlıklarına nasıl dokunduğumuz" üzerinden tarif etti ve feminist politikanın bir etik mesele olduğuna işaret etti: samimiyet, karşılıklılık, sorumluluk. "Birbirimize rağmen değil, birbirimizle birlikte güçlenmek" dedi.
Prof. Dr. Gülriz Uygur da "İhtimam Etiği ve Kadın Örgütleri Arasında Dayanışma" başlıklı konuşmasında, birbirimize nasıl baktığımızı, birbirimizin kırılganlıklarına nasıl yaklaştığımızı tartışmaya açtı. Uygur'a göre etik davranmak, önce insanın kırılgan, ilişkisel ve bağımlı bir varlık olduğunu kabul etmekle başlar.
Uçan Süpürge'de Bayrak Devri
Uçan Süpürge Vakfı'nın kurucusu Halime Güner, yönetimi Ayşe Ürün Güner'e devretti. Bu bayrak devri, kadın dayanışmasının ve feminist mücadelenin sürekliliğini simgeliyor.
Konferans, pasta kesimi ve kutlamalarla sona erdi. Prof. Dr. Serpil Çakır'ın dediği gibi, sonrası dans... Yaşasın dans, yaşasın kadınlar, yaşasın feminist mücadele!
Uçan Süpürge Vakfı'nın 30. yıl konferansı, feminist mücadelenin hafızasını canlandırdı, kadın dayanışmasının gücünü gösterdi ve geleceğe dair umutları yeşertti. Konferansta yapılan konuşmalar ve paylaşılan deneyimler, feminist hareketin yoluna ışık tutmaya devam edecek.










