Fidan'dan Kritik Rusya-Ukrayna Açıklaması: Türkiye Devrede mi?
Gündem

Fidan'dan Kritik Rusya-Ukrayna Açıklaması: Türkiye Devrede mi?


27 May 20255 dk okuma13 görüntülenmeSon güncelleme: 05 July 2025

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Rusya ziyareti ve mevkidaşı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşme, dünya gündemine bomba gibi düştü. Görüşme sonrası yapılan ortak basın toplantısında Fidan, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna müzakerelerine ev sahipliği yapmaya her zaman hazır olduğunu belirtti. Bu açıklama, savaşın seyrini değiştirebilecek bir hamle olarak değerlendiriliyor. Peki, bu kritik süreçte Türkiye ne gibi roller üstlenebilir? Lavrov'un Avrupa'ya yönelik suçlamaları neler?

Türkiye'nin Müzakere Girişimleri

Türkiye, savaşın başından beri arabuluculuk rolü üstlenmeye çalışıyor. Daha önce İstanbul'da yapılan müzakereler, umut ışığı olmuş ancak sonuçsuz kalmıştı. Fidan'ın açıklaması, Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını bir kez daha gösteriyor. "Ev sahipliğine her zaman hazır olduğumuzu ifade ettik. Bunun bir görev olduğuna inanıyoruz. Elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz" diyen Fidan, Türkiye'nin bölgedeki barışın sağlanması için aktif rol oynamaya devam edeceğini vurguladı.

Lavrov'dan Avrupa'ya Sert Eleştiri

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Avrupa'yı müzakere sürecini baltalamakla suçladı. Lavrov, "Avrupa, müzakerelerin başlamasını engellemek için elinden geleni yapıyor" şeklinde konuştu. Bu suçlama, Batı ile Rusya arasındaki gerilimin daha da arttığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Lavrov'un bu açıklamaları, müzakere sürecinin ne kadar karmaşık ve zorlu olduğunu gözler önüne seriyor.

Savaşın Geleceği ve Türkiye'nin Rolü

Rusya-Ukrayna savaşı, dünya siyasetini derinden etkilemeye devam ediyor. Savaşın ne zaman sona ereceği ve hangi şartlarda bir anlaşmaya varılacağı belirsizliğini koruyor. Türkiye'nin müzakere sürecine ev sahipliği yapma teklifi, bu belirsizliğin ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Ancak, tarafların uzlaşmaya yanaşıp yanaşmayacağı ise büyük bir soru işareti. Türkiye'nin bu süreçteki rolü, sadece ev sahipliği yapmakla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda tarafları bir araya getirme ve ortak bir zemin bulma çabalarını da içerebilir. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası arenadaki itibarını daha da güçlendirebilir.