Gazetecilere Şok Suçlama! Haber Takibi "Örgüt Üyeliği" Delili mi?
Gündem

Gazetecilere Şok Suçlama! Haber Takibi "Örgüt Üyeliği" Delili mi?


06 May 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 20 May 2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame, gazetecilik mesleğini derinden sarsacak bir gelişmeyi ortaya koydu. Gazeteciler Yıldız Tar ve Ercüment Akdeniz, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. İddianamede, gazetecilerin haber takipleri ve yaptıkları görüşmeler "suç delili" olarak gösterildi. Bu durum, basın özgürlüğü ve gazetecilik faaliyetlerinin kriminalize edilmesi endişelerini beraberinde getirdi.

İddianamede Neler Var?

İddianamede, Halkların Demokratik Kongresi (HDK)'ye ilişkin açıklamalar ve toplantı notlarının yanı sıra, gazetecilerin mesleki faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeler ve haber içerikli konuşmalar da delil olarak sunulduğu belirtiliyor. Bu durum, gazetecilerin haber kaynaklarına ulaşma ve kamuoyunu bilgilendirme çabalarının, suç unsuru olarak değerlendirilmesi anlamına geliyor. Gazetecilik faaliyetlerinin bu şekilde yorumlanması, basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.

İddianamede yer alan suçlamalar ve deliller, gazetecilik mesleğinin sınırlarını belirsizleştirmeye yönelik bir girişim olarak yorumlanabilir. Gazetecilerin haber kaynaklarıyla iletişim kurması, bilgi toplaması ve kamuoyunu bilgilendirmesi, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarındandır. Bu faaliyetlerin suç olarak değerlendirilmesi, basının özgürce haber yapma ve kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirmesini engelleyebilir.

Basın Özgürlüğü Tehlikede mi?

Bu tür davalar, basın özgürlüğünün sınırlarını zorlamakta ve gazetecilerin mesleki faaliyetlerini yerine getirirken daha dikkatli olmalarına neden olmaktadır. Gazetecilerin haber takibi yaparken veya haber kaynaklarıyla iletişim kurarken suçlanma endişesi taşıması, oto-sansür mekanizmalarını tetikleyebilir ve kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgilendirilmesini engelleyebilir. Bu durum, demokratik bir toplumun sağlıklı işleyişi için büyük bir tehdit oluşturur.

Türkiye'de basın özgürlüğü uzun zamandır tartışma konusu olan bir konu. Son yıllarda gazetecilere yönelik davalar ve baskılar artmış durumda. Bu durum, uluslararası kamuoyunda da endişeyle karşılanıyor. Türkiye'nin basın özgürlüğü konusunda daha duyarlı olması ve gazetecilerin mesleki faaliyetlerini özgürce yerine getirebilmelerini sağlaması gerekiyor.

Gazetecilerin haber takipleri ve görüşmelerinin "suç delili" olarak kabul edilmesi, kabul edilemez bir durumdur. Bu durum, basın özgürlüğüne ve demokratik değerlere açık bir saldırıdır. Yetkililerin bu konuda daha dikkatli olması ve gazetecilerin mesleki faaliyetlerini özgürce yerine getirebilmelerini sağlaması gerekmektedir.

Bu davanın sonucunda gazeteciler Yıldız Tar ve Ercüment Akdeniz'in beraat etmesi ve gazetecilik faaliyetlerinin suç olarak değerlendirilmemesi umulmaktadır. Aksi takdirde, Türkiye'de basın özgürlüğü ve demokratik değerler büyük bir darbe alacaktır.