Hakikat Gizlenir Mi? Hakla Bâtılı Karıştırmanın Vebali!
Gündem

Hakikat Gizlenir Mi? Hakla Bâtılı Karıştırmanın Vebali!


16 April 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 20 May 2025

Günümüzde sıkça karşılaştığımız bir sorun olan hakla bâtılı karıştırma ve ilmi gizleme konusunu ele alacağız. Kuran-ı Kerim'de bu davranışın ne denli büyük bir vebal taşıdığı açıkça belirtilmiştir. Bu yazımızda, hak kavramının önemini, ilmi gizlemenin tehlikelerini ve bu konuda dikkat etmemiz gerekenleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Hak ve Hakikatin Önemi

Hak, İslam dininde en temel kavramlardan biridir. Kâinatta var olan her şeyin bir düzen içinde işlemesi, hak ve adaletin tecellisidir. Kuran-ı Kerim'de Allah'ın (c.c.) gökleri ve yeri hak ile yarattığı belirtilir. Bu, evrenin ve içindeki her şeyin bir amaç ve anlam taşıdığını gösterir. Hakka uygun yaşamak, insanın hem bireysel hem de toplumsal huzurunu sağlar. Hakkı savunmak ve yaymak, her Müslümanın görevidir.

Ancak, günümüzde hak ve hakikat kavramları maalesef sıkça çarpıtılmakta ve gizlenmektedir. Özellikle ilim sahibi kişilerin, bildiklerini saklamaları veya yanlış yönlendirmeleri, toplumda büyük bir kafa karışıklığına yol açmaktadır. Bu durum, bâtılın güçlenmesine ve yayılmasına zemin hazırlamaktadır.

Kuran-ı Kerim'de bu konuda şöyle buyrulmaktadır:

“İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.” (Bakara: 159)

Bu ayet, ilmi gizlemenin ne denli büyük bir günah olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

İlmi Gizlemenin Vebali

İlmi gizlemek, sadece bilgiyi saklamak değil, aynı zamanda hakikatin yayılmasına engel olmaktır. Özellikle dinî konularda bilgi sahibi olan kişilerin, bu bilgileri menfaatleri doğrultusunda saklamaları veya çarpıtmaları, büyük bir vebaldir. Bu tür davranışlar, toplumun yanlış yönlendirilmesine ve bâtılın yayılmasına neden olur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bu konuda şöyle buyurmuştur:

“Her kime öğrendiği dinî ilim sorulursa, o da çeşitli sebeplerle o bilgisini gizlerse, kıyamet günü o kimseye ateşten bir gem vurulacaktır.” [1]

Bu hadis, ilmi gizlemenin ahiretteki cezasının ne denli ağır olacağını göstermektedir.

Hz. Ebu Hureyre (r.a.),bu konuda şöyle demiştir:

“Kuran’da iki ayet olmasaydı, hiçbir hadis rivayet etmezdim!” [2]

Hz. Ebu Hureyre (r.a.),Bakara Suresi'nin 159. ve 160. ayetlerini okuyarak, ilmi gizleyenlere yönelik tehdidin kendisini hadis rivayet etmeye yönelttiğini belirtmiştir. Bu durum, ilmi yaymanın ve hakikati ortaya koymanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir.

Hakla Bâtılı Karıştırmaktan Sakınmak

Hakla bâtılı karıştırmak, gerçeği gizlemek ve yalanı yaymak anlamına gelir. Bu tür davranışlar, toplumda fitneye ve ayrılığa neden olur. Özellikle medya, siyaset ve eğitim gibi alanlarda hakla bâtılın karıştırılması, büyük bir tehlike arz etmektedir.

  • Doğru bilgiyi araştırmak ve öğrenmek
  • Bildiğimiz doğruları başkalarıyla paylaşmak
  • Yalan ve yanlış bilgilere karşı mücadele etmek
  • Hakkaniyetli ve adaletli olmak
  • Her zaman dürüst davranmak

Bu prensiplere uyarak, hakla bâtılı ayırt edebilir ve doğru yolu bulabiliriz.

Unutmayalım ki, hakikat her zaman üstündür ve er ya da geç ortaya çıkar. Önemli olan, hakikatin yanında yer almak ve onu savunmaktır. Aksi takdirde, bâtılın karanlığında kaybolmaya mahkûm oluruz.

Sonuç olarak, hakla bâtılı karıştırmak ve ilmi gizlemek, büyük bir vebaldir. Bu tür davranışlardan kaçınarak, hakikati savunmalı ve yaymalıyız. Ancak bu şekilde, hem bu dünyada hem de ahirette huzura kavuşabiliriz.