Ekrem İmamoğlu ve danışmanı Necati Özkan'ı hedef alan "casusluk" soruşturması, siyaset sahnesinde beklenmedik bir dönüşe neden oldu. Soruşturma, seçmen verilerinin kimlere aktarıldığı tartışmasını alevlendirirken, bu kez oklar AKP içindeki kampanya ağlarına yöneldi. Parti kulislerinde ise "casusluk" iddialarından ziyade, kişisel veri ihlali olasılığı üzerinde duruluyor.

Casusluk İddiaları Nereye Evriliyor?

Soruşturmanın başlangıcında, İmamoğlu ve Özkan'ın gizli bilgileri yabancı istihbarat örgütlerine sızdırdığı yönünde iddialar bulunuyordu. Ancak, gelinen noktada tartışma, seçmen verilerinin yasa dışı yollarla elde edilip edilmediği ve kimlere servis edildiği üzerine yoğunlaşıyor. Bu durum, soruşturmanın seyrini değiştirirken, AKP'nin iç dinamiklerini de etkileyebilecek potansiyele sahip.

Siyasi analistler, soruşturmanın bu şekilde yön değiştirmesinin, AKP içinde bir rahatsızlık yarattığına dikkat çekiyor. Özellikle, bazı parti yöneticilerinin, seçmen verilerinin kullanımı konusunda daha şeffaf olunması gerektiği yönünde görüş bildirdiği belirtiliyor. Bu durum, önümüzdeki günlerde parti içinde daha derin tartışmalara yol açabilir.

Kişisel Veri İhlali İddiaları ve Olası Sonuçları

AKP kulislerinde dillendirilen "casusluk değil, kişisel veri ihlali" yorumu, soruşturmanın seyrini tamamen değiştirebilir. Eğer, seçmen verilerinin yasa dışı yollarla elde edildiği ve kullanıldığı tespit edilirse, bu durum sadece siyasi değil, hukuki sonuçlar da doğurabilir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na muhalefet suçlamasıyla, ilgili kişilere para cezası ve hatta hapis cezası verilebilir.

Bu tür bir durumun ortaya çıkması, AKP'nin itibarını zedeleyebilir ve önümüzdeki seçimlerde oy kaybına neden olabilir. Ayrıca, muhalefet partileri de bu durumu kullanarak, AKP'yi "hukuksuzlukla" suçlayabilir ve kamuoyunda baskı oluşturabilir.

• Soruşturmanın derinleşmesi
• Siyasi dengelerin değişmesi
• Hukuki sürecin başlaması

Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'na yönelik başlatılan "casusluk" soruşturması, beklenmedik bir şekilde AKP'yi hedef alan bir tartışmaya dönüştü. Seçmen verilerinin kimlere verildiği sorusu, siyasetin gündemini belirlemeye devam edecek gibi görünüyor. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, hangi gerçeklerin ortaya çıkacağı ve siyasi sonuçlarının ne olacağı merakla bekleniyor.