Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin yapı izin istatistiklerini yayımladı. Veriler, inşaat sektöründe önemli bir daralma olduğunu gözler önüne seriyor. Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının sayısında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %21,3'lük bir azalma yaşandı. Daire sayısında %18,7 ve yüz ölçümünde ise %24,7 oranında düşüşler kaydedildi. Bu durum, sektördeki yatırım iştahının azaldığına ve yeni projelerin ertelendiğine işaret ediyor.

Yapı Ruhsatlarındaki Azalmanın Nedenleri

Peki, yapı ruhsatlarındaki bu düşüşün arkasında yatan sebepler neler? İnşaat maliyetlerindeki artış, yüksek enflasyon, faiz oranlarındaki yükseliş ve ekonomik belirsizlikler, bu düşüşün temel nedenleri arasında sayılabilir. Ayrıca, arsa fiyatlarındaki artış ve imar planlarındaki değişiklikler de projelerin gecikmesine veya iptal olmasına yol açabiliyor.

Yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüz ölçümü 27 milyon metrekare olarak gerçekleşti. Bu alanın 14,8 milyon metrekaresi konut, 6,6 milyon metrekaresi konut dışı ve 5,7 milyon metrekaresi ortak kullanım alanı olarak belirlendi. Kullanım amacına göre en yüksek payı, 18,9 milyon metrekareyle iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar oluşturdu. Bunu 2,1 milyon metrekareyle sanayi binaları ve depolar izledi.

Yapı Kullanma İzinlerinde de Düşüş Var

Sadece yapı ruhsatlarında değil, yapı kullanma izinlerinde de düşüş yaşandı. Belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izinlerinin sayısında, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %28'lik bir azalma görüldü. Daire sayısında %25,8 ve yüz ölçümünde ise %31 oranında düşüşler kaydedildi. Bu durum, tamamlanan projelerin sayısında da azalma olduğunu gösteriyor.

Bu yapıların toplam yüz ölçümü 25,2 milyon metrekare olurken, bunun 14,1 milyon metrekaresini konut, 5,9 milyon metrekaresini konut dışı ve 5,1 milyon metrekaresini ortak kullanım alanları oluşturdu. Kullanım amacına göre en yüksek pay 18,1 milyon metrekareyle iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binaların oldu. Bunu 1,9 milyon metrekareyle sanayi binaları ve depolar takip etti.

Sektörün Geleceği Ne Olacak?

TÜİK'in açıkladığı bu veriler, inşaat sektörünün zorlu bir dönemden geçtiğini gösteriyor. Sektör temsilcileri, hükümetin alacağı önlemlerle bu olumsuz tablonun değişebileceğine inanıyor. Özellikle, konut kredisi faizlerinin düşürülmesi, vergi teşvikleri ve imar planlarındaki düzenlemeler, sektörün yeniden canlanmasına yardımcı olabilir. Ancak, ekonomik belirsizliklerin devam etmesi durumunda, inşaat sektöründeki daralmanın sürmesi bekleniyor.

İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin önemli bir lokomotifi konumunda. Bu nedenle, sektördeki gelişmeler yakından takip edilmeli ve gerekli önlemler zamanında alınmalı. Aksi takdirde, sektördeki daralma, diğer sektörleri de olumsuz etkileyebilir ve ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.