
İsrail'de Vicdani Ret Direnişi: Barışın İlk Adımı mı?
İstanbul'da düzenlenen "İsrailli Vicdani Retçilerin Direnişini Konuşuyoruz" etkinliği, savaş karşıtı hareketlerin sesini duyurmayı ve uluslararası dayanışmayı güçlendirmeyi amaçladı. Barış İçin Toplumsal Çalışmalar Derneği (BATOÇA) ve Vicdani Ret İzleme tarafından organize edilen etkinlikte, İsrail ordusuna katılmayı reddeden vicdani retçilerin mücadele deneyimleri ele alındı ve Filistin halkıyla dayanışmanın önemi vurgulandı.
"Shalom-Salaam-Peace" Belgeseli: Militarizme Karşı Bir Direniş
Etkinlikte, Alexia Tsouni'nin yönettiği "Shalom-Salaam-Peace" adlı belgesel gösterildi. Belgesel, 7 Ekim 2023 sonrası İsrail'de askerlik yapmayı reddeden vicdani retçilerin tanıklıklarını merkeze alarak militarizme karşı yükselen alternatif sesleri gözler önüne seriyor. Ayrıca, İsrail ve Filistin'deki savaş karşıtı mücadeleleri; özellikle işgal ve Siyonizm karşıtı İsraillilerin deneyimlerini belgeliyor.
Yönetmen Alexia Tsouni, etkinliğe özel gönderdiği mesajda, "Shalom-Salaam-Peace"in İbranice, Arapça ve İngilizcede "barış" anlamına geldiğini ve belgeselin çekimleri sırasında İsrail'deki savaş karşıtı protestolarda sıkça duyduğu bir slogan olduğunu belirtti. Tsouni, belgeselin İsrail'deki işgal karşıtı aktivistlerin ve İsrail ordusuna hizmet etmeyi reddettiği için hapsedilen vicdani retçi Sahar Vardi'nin deneyimlerini aktarmayı amaçladığını ifade etti.
Tsouni, 7 Ekim 2023'ten sonra daha fazla İsraillinin savaş karşıtı mücadeleye katıldığını vurgulayarak, mesajını "Filistin halkının özgürlüğü ve mültecilerin topraklara geri dönmesi için verdiği mücadeleyle dayanışma içinde olmak hepimizin görevidir" sözleriyle tamamladı.
Türkiye'den Vicdani Retçilerin Deneyimleri ve Mücadeleleri
Gösterimin ardından düzenlenen söyleşide Türkiye'den vicdani retçiler de söz alarak kendi mücadele süreçlerini anlattı. Vicdani retçiler, askerliği reddetme kararlarının ardından maruz kaldıkları baskı, soruşturma, para cezaları ve sivil ölüme sürüklenme gibi uygulamaların sürdüğünü ifade etti. Ayrıca, Türkiye'de vicdani ret hakkının hâlâ anayasal güvence altına alınmamış olmasının yarattığı yapısal sorunlara dikkat çektiler.
Katılımcılar, vicdani ret mücadelesinin savaş karşıtı hareketin en önemli bileşenlerinden biri olduğunu vurgularken, uluslararası dayanışma ağlarının bu direniş biçimlerinin görünürlük kazanması ve hak temelli bir zemine kavuşması açısından yaşamsal öneme sahip olduğunun altını çizdi.
Etkinlikte konuşan bir vicdani retçi, savaş ve baskının egemen olduğu dönemlerde barışı savunmanın zorluğuna ama bir o kadar da gerekliliğine dikkat çekti. Vicdani reddin yalnızca bireysel bir duruş değil, aynı zamanda toplumsal barışa yönelik kolektif bir çağrı olduğunu belirterek "Sessizliğin dayatıldığı, korku ve nefretin örgütlendiği bir ortamda, vicdani ret bir isyan ve umut eylemidir" dedi.
- Vicdani ret bir isyan ve umut eylemidir.
- Savaşları devletler çıkarır ama barışı halklar kurar.
- Filistin halkının özgürlüğü için mücadele hepimizin görevi.
"Shalom-Salaam-Peace" belgeselinin yalnızca İsrail'deki değil, tüm dünyadaki savaş karşıtlarının sesini yansıttığını vurgulayan retçi, "Bu belgesel bize gösteriyor ki barış, bir anlaşma metninden ibaret değil, bir mücadele sürecidir" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Filistin halkının yıllardır süren direnişine ve 15 Mayıs'ın, Filistinlilerin yurtlarından sürüldüğü 'Nakba' (Büyük Felaket) olarak anılan günün yıldönümü olduğuna dikkat çekti.
Uluslararası Vicdani Ret Günü'nün bu tarihle kesişmesinin taşıdığı simgesel anlamı vurgulayan retçi, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Vicdani ret, militarizmin içerden sorgulanmasıdır; işgal altındaki halkların direnişi ise bir yaşam hakkı mücadelesidir. Bu iki direniş biçimi çelişmez, aksine birbirini tamamlar. Savaşları devletler çıkarır ama barışı halklar kurar. Vicdani ret, bu barış inşasının ilk taşıdır."
İstanbul'daki bu etkinlik, vicdani ret mücadelesinin önemini bir kez daha vurgularken, uluslararası dayanışmanın ve barış inşasının gerekliliğini gözler önüne serdi. Vicdani retçilerin direnişi, savaş karşıtı hareketler için ilham kaynağı olmaya devam ediyor ve barışın mümkün olduğuna dair umutları canlı tutuyor.