
İsrail'den Kaçış Başladı! Ülkeler Vatandaşlarını Tahliye Ediyor
İran ile İsrail arasındaki gerilimin tırmanmasıyla birlikte, birçok ülke vatandaşlarını İsrail'den tahliye etmek için harekete geçti. Bölgedeki belirsizlik ve artan riskler, ülkeleri hızlı bir şekilde önlem almaya yöneltti. Peki, bu tahliye süreci nasıl işliyor ve hangi ülkeler bu konuda aktif rol oynuyor?
Ülkeler Vatandaşlarını Tahliye Etmek İçin Harekete Geçti
İran-İsrail çatışmasının 5. gününe girilmesiyle birlikte, birçok ülke İsrail'deki vatandaşlarını tahliye etme kararı aldı. İsrail hava sahasının kapanması, yaklaşık 40 bin yabancı turistin ülkeden ayrılamamasına neden oldu. Bu durum, ülkelerin tahliye operasyonlarını hızlandırmasında etkili oldu. Deniz yoluyla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) ulaşmaya çalışan turistler olsa da, bu yolculukların sınırlı kapasite ve yüksek maliyetlerle gerçekleştiği belirtiliyor.
Tahliye kararı alan ülkeler ve uyguladıkları yöntemler:
- Almanya: Vatandaşlarını Ürdün'ün başkenti Amman üzerinden tahliye edecek. İlk uçuşun çarşamba günü yapılması planlanıyor.
- Rusya: Tel Aviv Büyükelçiliği, vatandaşlarına İsrail'den ayrılma çağrısı yaptı ve Mısır üzerinden Rusya'ya uçmalarını önerdi.
- Polonya: Yaklaşık 200 vatandaşını otobüslerle Ürdün'e taşıyacak ve buradan hava yoluyla Varşova'ya ulaştıracak. Deniz yoluyla tahliye seçeneği de değerlendiriliyor.
- Çekya: Ülkeye dönmek isteyen vatandaşlarının Tel Aviv'deki büyükelçilikle iletişime geçmesini istedi. 66 kişinin tahliyesi başarıyla tamamlandı.
- Litvanya: Vatandaşlarının kara yoluyla İsrail'den ayrılmaya başlayacağını duyurdu. Hava sahasının kapalı olması nedeniyle alternatif bir rota kullanılıyor.
- Bulgaristan: Vatandaşlarının tahliyesi için somut bir planı olduğunu ancak hükümetin en uygun anı beklediğini açıkladı.
Tahliye Talepleri Artıyor
GKRY Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Slovakya ve Portekiz'in de vatandaşlarını İsrail'den tahliye etmek için destek istediğini açıkladı. Bu iki ülkenin vatandaşlarının Güney Kıbrıs üzerinden tahliye edileceği belirtildi. Bu durum, bölgedeki gerginliğin ve tahliye ihtiyacının ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor.
Orta Doğu'daki bu tür krizler, uluslararası ilişkilerde ve diplomatik süreçlerde önemli değişikliklere yol açabilir. Ülkelerin vatandaşlarını koruma sorumluluğu, bu tür durumlarda ön plana çıkarken, tahliye operasyonları da büyük bir lojistik ve koordinasyon gerektiriyor. Bu süreçler, ülkelerin kriz yönetimi becerilerini ve uluslararası işbirliği yeteneklerini de test ediyor.
İsrail'den tahliye operasyonları, bölgedeki gerginliğin tırmanmasıyla birlikte hız kazanmış durumda. Ülkeler, vatandaşlarını güvenli bir şekilde ülkelerine geri getirmek için çeşitli yöntemler uyguluyor. Ancak, hava sahasının kapalı olması ve diğer lojistik zorluklar, tahliye sürecini daha da karmaşık hale getiriyor. Bölgedeki durumun ne yönde gelişeceği ve tahliye operasyonlarının ne kadar süreceği ise belirsizliğini koruyor. Bu durum, uluslararası toplumun bölgeye yönelik dikkatini ve diplomatik çabalarını artırmasına neden oluyor.