Birleşmiş Milletler (BM),İsrail'in Tahran'daki medya binasına yönelik saldırısına sert tepki gösterdi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, saldırının uluslararası hukuka aykırı olabileceği uyarısında bulundu ve gazetecilerin korunması gerektiğini vurguladı. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, uluslararası kamuoyunun dikkatini İsrail'in askeri operasyonlarının meşruiyetine çevirdi.

BM'den İsrail'e Uluslararası Hukuk Uyarısı

Thameen Al-Kheetan, AA muhabirinin sorularını yanıtlayarak, İsrail'in Tahran'daki devlet televizyon binasına yönelik saldırısını değerlendirdi. Al-Kheetan, "Uluslararası hukuk uyarınca saldırıların yalnızca askeri hedeflere yöneltilebileceğini hatırlatıyoruz" dedi. Bu ifade, İsrail'in saldırısının uluslararası hukuk normlarına uygun olup olmadığı konusunda ciddi soru işaretleri yarattı. Al-Kheetan ayrıca, gazetecilerin ve medya çalışanlarının tam olarak korunması gerektiğini vurgulayarak, bu tür ihlallerin derhal ve bağımsız bir şekilde soruşturulması gerektiğini belirtti.

Al-Kheetan'ın açıklamaları şu şekilde devam etti:

• Gazeteciler ve medya profesyonelleri için tam koruma sağlamak zorunludur.
• Gazeteciler uluslararası hukuk uyarınca sivil olarak kabul edilir.
• Sivilleri etkileyen bu tür ihlallerin tümü derhal ve bağımsız bir şekilde araştırılmalı.

Savaşta Medyanın Rolü ve Korunması

Uluslararası insancıl hukuk, gazetecilerin savaş bölgelerinde görev yaparken korunmasını öngörür. Gazetecilerin, çatışmaların etkisini haber yapma özgürlüğüne sahip olması, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından hayati önem taşır. Ancak, gazetecilerin güvenliği, savaşan tarafların sorumluluğundadır ve bu kişilerin kasıtlı olarak hedef alınması savaş suçu olarak kabul edilebilir. İsrail'in Tahran'daki medya binasına yönelik saldırısı, bu bağlamda uluslararası toplumda büyük endişe yaratmıştır.

İsrail'in Saldırısının Ardındaki Gerekçeler

İsrail ordusu, saldırıdan kısa süre önce İran'ın başkenti Tahran'ın 3. bölgesine saldıracağını açıklamış, daha sonra da devlet televizyonunu hedef alacağını bildirmişti. İsrail'in bu saldırıyı gerçekleştirme gerekçesi henüz tam olarak netleşmemiş olsa da, bazı uzmanlar bunun İran'ın bölgedeki faaliyetlerine karşı bir misilleme olduğunu düşünüyor. Ancak, sivil hedeflere yönelik saldırılar, uluslararası hukuk tarafından kesin bir şekilde yasaklanmıştır ve bu tür eylemlerin meşruiyeti tartışmalıdır.

BM'nin İsrail'e yönelik bu sert uyarısı, bölgedeki gerilimin daha da artmasına neden olabilir. Uluslararası toplum, İsrail'in askeri operasyonlarını yakından takip ederken, savaş hukukunun ihlal edilmemesi için gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulunuyor. Gazetecilerin ve sivillerin korunması, uluslararası hukukun temel prensiplerinden biridir ve bu prensiplerin ihlal edilmesi, bölgesel ve küresel istikrarı tehdit edebilir.