
İsrail Şam'da Gerilimi Körüklüyor: Dürzî Tuzağı mı?
İsrail'in Suriye'deki mezhepsel gerilimleri kullanma politikası Şam çevresindeki olaylarla daha da belirginleşiyor. 30 Nisan 2025'te İsrail savaş uçaklarının Sahneya'yı bombalaması ve Dürzîleri koruma açıklamaları, bölgedeki tansiyonu yükseltti. Peki, İsrail'in bu hamlelerinin ardında yatan strateji ne?
Olayların Fitilini Ateşleyen Ses Kaydı
28 Nisan'da sosyal medyada yayılan bir ses kaydı, gerilimin fitilini ateşledi. Dürzî din adamı Mervan Keyvan'a ait olduğu iddia edilen kaydın, aslında Hollanda'da yaşayan Fuat Murad tarafından hazırlandığı öne sürüldü. Kayıtta Suriye hükümetine yönelik hakaretler ve mezhepsel kışkırtmalar yer alıyordu. Bu durum, kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu ve olaylar zincirini tetikledi. Kayıt sonrası Humus'taki öğrenci yurtlarında gerilim oluştu ve bir Süveydeli öğrencinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar yaşandı. Ertesi gün, Ceremana ile Doğu Guta arasında bulunan Nesim kontrol noktasında silahlı saldırılar başladı. Olayların planlı olduğu ve ses kaydının bu süreci tetiklemek amacıyla yayıldığı değerlendiriliyor.
Ceremana ve Sahneya'da Çatışmalar Büyüdü
Çok kimlikli yapısıyla bilinen Ceremana, kısa sürede kaosa sürüklendi. Mezhepsel gerginliklerin yükseldiği dönemde, çatışmalar Sahneya'ya da sıçradı. İsrail'in söylemleri ve askeri saldırısıyla gerilim daha da arttı. Bu gelişmeler, İsrail'in yalnızca fırsatları değerlendirmediğini, aynı zamanda bölgede planlı bir müdahale stratejisi yürüttüğünü gündeme taşıdı. Şam yönetimi, krizin başında gerilimi büyütecek adımlardan kaçındı. Hükümete yakın milislerin çatışmalara katılmasını engelledi, yasa dışı silahlı grupları kuşatarak kontrol altına aldı. Ceremana’daki Dürzîlerin önemli bir kısmı güvenlik kurumlarında görev yaparken, Sahneya’da eski rejim yanlısı silahlı unsurlar sivillere ve güvenlik güçlerine yönelik provokasyonlar gerçekleştirdi.
İsrail'in Nihai Hedefi Ne?
İsrail'in temel hedefi, Suriye'yi güvenlik, siyasi ve idari bakımdan parçalanmış kantonlara bölerek merkezi otoritesini zayıflatmak. Tel Aviv, bu hedefe yalnızca doğrudan saldırılarla değil, müttefik ülkeler aracılığıyla da ulaşmaya çalışıyor. Netanyahu yönetimi, İran'la Suriye üzerindeki çıkar çatışmalarını tolere ederken, bazı gruplar hem İsrail hem İran tarafından desteklenebiliyor. İsrail ayrıca, uluslararası kamuoyunun dikkatle izlediği insan hakları ve azınlıklar konularında Şam yönetimini zor durumda bırakmayı amaçlıyor. Müzakerelerde baskıyı artırarak taviz koparmayı hedefleyen İsrail, ABD gözetimindeki olası görüşmeleri de kendi lehine yönlendirmeyi planlıyor.
Şam yönetimi, olayların dış müdahale ile kışkırtıldığı yönündeki söylemlerini güçlendirerek hükümete meşruiyet zemini oluşturmaya çalışıyor. Ancak İsrail'in bölgedeki stratejik hamleleri ve Dürzî toplumu üzerindeki etkileri, Suriye'nin geleceği açısından kritik öneme sahip. Şam yönetimi, geçmişte olduğu gibi bu krizi de saflarını güçlendirme fırsatına çevirmeye çalışıyor.