İran ve İsrail arasındaki gerilim, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısında yeni bir boyut kazandı. İki ülkenin BM büyükelçileri, karşılıklı suçlamalarla dolu bir tartışma yaşarken, "savaşmaya devam" mesajları verdiler. Bu durum, bölgedeki tansiyonun daha da yükseleceğine işaret ediyor.

BM'de Sert Rüzgarlar: Suçlamalar Havada Uçuştu

Toplantıda söz alan İran ve İsrail büyükelçileri, birbirlerini uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladılar. İsrail Büyükelçisi, İran'ın bölgedeki istikrarsızlığı körüklediğini ve terörist gruplara destek verdiğini iddia etti. Buna karşılık İran Büyükelçisi, İsrail'in Filistinlilere yönelik uyguladığı politikaları ve bölgedeki askeri varlığını eleştirdi.

Tartışmanın en dikkat çekici anlarından biri, her iki büyükelçinin de ülkelerinin "kampanyalarını sürdüreceklerine" dair yemin etmeleri oldu. Bu, iki ülke arasındaki mücadelenin diplomatik alanda da devam edeceğinin açık bir göstergesi olarak yorumlandı.

Peki, bu "kampanya" tam olarak ne anlama geliyor? Uzmanlara göre, bu ifade, hem askeri operasyonları hem de propaganda faaliyetlerini kapsıyor olabilir. İsrail'in İran'ın nükleer programını hedef alan gizli operasyonlar yürüttüğü biliniyor. İran ise, bölgedeki vekil güçleri aracılığıyla İsrail'e karşı asimetrik bir savaş yürütüyor.

Orta Doğu'da Gerilim Tırmanıyor

İsrail ve İran arasındaki gerilim, uzun yıllardır devam ediyor. İki ülke, bölgedeki nüfuz mücadelesinde karşı karşıya gelmiş durumda. Özellikle Suriye ve Lübnan gibi ülkelerde, iki ülkenin desteklediği farklı gruplar arasında çatışmalar yaşanıyor.

Son dönemde, İsrail'in İran'a yönelik hava saldırıları ve sabotaj eylemleri arttı. Buna karşılık İran, İsrail'e misilleme tehditleri savuruyor. Bu durum, bölgedeki bir savaşın fitilini ateşleyebilir.

Savaş İhtimali Ne Kadar Yüksek?

İsrail ve İran arasında doğrudan bir savaş çıkması ihtimali, her zaman var. Ancak, uzmanlar, iki ülkenin de topyekun bir savaştan kaçınmaya çalıştığını belirtiyor. Bunun nedeni, böyle bir savaşın her iki ülke için de yıkıcı sonuçlar doğuracak olması.

Bununla birlikte, yanlış hesaplamalar veya provokasyonlar sonucu bir savaşın çıkması da mümkün. Özellikle bölgedeki vekil güçler arasındaki çatışmaların kontrolden çıkması, büyük bir savaşa davetiye çıkarabilir.

Peki, Türkiye bu denklemde nerede duruyor? Türkiye, hem İsrail hem de İran ile ilişkilerini dengede tutmaya çalışıyor. Ancak, bölgedeki gerilimin tırmanması, Türkiye'yi de zor durumda bırakabilir.

Türkiye'nin, bölgedeki istikrarın sağlanması için diplomatik çabalara ağırlık vermesi gerekiyor. Ayrıca, Türkiye'nin kendi güvenliğini korumak için gerekli önlemleri alması da önemli.

Gözler Birleşmiş Milletler'de

İsrail ve İran arasındaki gerilimin tırmanması, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş durumda. Birleşmiş Milletler, iki ülkeyi de itidale davet ediyor. Ancak, BM'nin bu konuda ne kadar etkili olabileceği tartışmalı.

BM Güvenlik Konseyi'nin, İsrail ve İran arasındaki gerilimi azaltmak için bir karar alması bekleniyor. Ancak, bu kararın ne kadar bağlayıcı olacağı ve uygulanıp uygulanmayacağı belirsiz.

Sonuç olarak, İsrail ve İran arasındaki gerilim, bölgedeki istikrarı tehdit ediyor. İki ülkenin BM'deki "savaş yeminleri", durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Uluslararası toplumun, bu gerilimi azaltmak için daha aktif bir rol oynaması gerekiyor.