Türkiye'de kadın ve genç istihdamında son dönemde dikkat çekici bir artış yaşandı. Resmi verilere göre, 2024 Ağustos ayında 2 milyon 411 bin 404 olan 18-29 yaş arası kadın sigortalı sayısı, 2025 Ağustos ayında 2 milyon 482 bin 223'e yükseldi. Bu, bir yıllık süreçte 70 bin 819 kişilik bir artış anlamına geliyor ve oran olarak %2,94'e tekabül ediyor. Aynı dönemde toplam genç sigortalı sayısı da 6 milyon 618 bin 535'ten 6 milyon 716 bin 719'a yükselerek 98 bin 184 kişilik bir artış gösterdi. Bu artış, genç istihdamında olumlu bir ivme olduğunu gösteriyor ve %1,48'lik bir orana denk geliyor.

Kadın ve Genç İstihdamındaki Artışın Nedenleri

Bakanlık yetkilileri, bu olumlu tablonun arkasında yatan nedenleri işbaşı eğitim programları, mesleki eğitim destekleri ve girişimcilik teşvikleri olarak açıklıyor. Özellikle gençlere yönelik nitelikli işgücü oluşturmayı hedefleyen programların, istihdama geçişi kolaylaştırdığı belirtiliyor. Bu programlar sayesinde gençler, iş hayatına daha donanımlı bir şekilde adım atabiliyor ve işverenlerin beklentilerini karşılayabiliyor.

Gençlerin nitelikli iş gücü olarak sisteme kazandırılması için geliştirilen çeşitli projeler de bu başarıda önemli bir rol oynuyor. "İstihdam Odaklı Eğitim", "Mesleki Dönüşüm" ve "İŞKUR Genç İstihdam Programları" gibi projeler, sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Bu projeler sayesinde gençler, hem teorik bilgiye sahip oluyor hem de pratik deneyim kazanarak iş hayatına daha kolay adapte oluyor.

Teşviklerin ve Eğitimlerin Rolü

Kadın girişimcilere, mesleki eğitim programlarına ve işbaşı eğitim desteklerine ayrılan kaynaklar, üretimden yönetime kadar geniş bir alanda kadın varlığını güçlendiriyor. Bu destekler sayesinde kadınlar, iş hayatında daha aktif rol alabiliyor ve kendi işlerini kurarak ekonomiye katkı sağlayabiliyor. Ayrıca, kadınların iş hayatındaki varlığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına da önemli bir katkı sunuyor.

Bu teşviklerin ve eğitimlerin sağladığı faydaları şu şekilde sıralayabiliriz:

• Gençlerin ve kadınların işgücü piyasasına katılımını artırıyor.
• Nitelikli işgücü oluşumunu destekliyor.
• Girişimciliği teşvik ediyor.
• Ekonomik büyümeye katkı sağlıyor.
• Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yardımcı oluyor.

Ekonomiye ve Sosyal Hayata Etkileri

Uzmanlara göre, kadın ve genç istihdamındaki bu yükseliş, ekonominin üretim kapasitesine ve sosyal refaha olumlu yansıyor. Kayıtlı istihdamın güçlenmesiyle birlikte sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşılması kolaylaşıyor. Ayrıca, kadınların ve gençlerin iş hayatındaki varlığı, toplumun genel refah düzeyini de artırıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, "herkes için iş, herkes için refah" anlayışıyla yürüttüğü politikaları daha da güçlendirerek, kadınların ve gençlerin işgücü piyasasındaki yerini kalıcı hale getirmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda, yeni teşvikler ve eğitim programları hayata geçirilerek, kadınların ve gençlerin iş hayatındaki başarıları desteklenmeye devam edecek.

Kadın ve genç istihdamındaki bu olumlu gelişmeler, Türkiye ekonomisi için umut verici bir tablo çiziyor. Bu artışın sürdürülebilir olması için, teşviklerin ve eğitim programlarının etkinliği artırılmalı ve işverenlerin de kadın ve genç çalışanlara yönelik olumlu tutumlar geliştirmesi sağlanmalıdır. Bakanlık yetkilileri, bu konuda çalışmaların devam edeceğini ve kadınların ve gençlerin iş hayatındaki başarılarını desteklemeye devam edeceklerini belirtiyor.