Bolu'nun Kartalkaya bölgesinde yaşanan ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel yangını davasının 10. celsesi bugün başladı. Büyük bir merakla beklenen duruşmada, mahkeme heyetinin önemli kararlar vermesi bekleniyor. Dava, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nde görülürken, çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı.

Otel Yangını Davasında Kritik Gelişmeler

Davada, otel işletmecileri, şirket yönetim kurulu üyeleri, teknik ve idari personel, iş güvenliği uzmanları ve Bolu İl Özel İdaresi'nden yetkililer dahil olmak üzere 19'u tutuklu toplam 32 sanık yargılanıyor. Cumhuriyet Savcısı, son duruşmada otelin LPG tesisatındaki usulsüzlüklere dikkat çekerek, LPG tesisatı bakım görevlisi Doğan Aydın ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Kübra Demir'in tutuklanmasını talep etmişti. Savcı, bu kişilerin ağır kusurlu olduğunu belirtmişti.

Duruşmada ayrıca, müştekilerin davaya katılma talepleri değerlendirildi. Cumhuriyet Savcısı, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ve İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ve itfaiye eri İrfan Acar'ın "ev hapsi" şeklindeki adli kontrol hükümlerinin devamını istedi.

Davanın Seyri ve Beklentiler

Dava süreci boyunca, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporlarının incelenmesi ve sanıkların savunmalarıyla birçok önemli detay ortaya çıktı. Yangının çıkış nedeni, sorumluların belirlenmesi ve ihmallerin tespiti gibi konularda yoğun bir çalışma yürütüldü. Mahkeme heyetinin, tüm bu delilleri ve savunmaları değerlendirerek adil bir karar vermesi bekleniyor.

Yangında hayatını kaybedenlerin aileleri ve yakınları, adaletin yerini bulmasını ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını umut ediyor. Dava, sadece bir otel yangını davası olmanın ötesinde, iş güvenliği, denetim mekanizmalarının etkinliği ve kamu sorumluluğu gibi önemli konuları da gündeme getiriyor.

Adalet Beklentisi

Grand Kartal Otel yangını davası, Türkiye'deki hukuk sistemi ve adalet anlayışı açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. Mahkemenin vereceği karar, benzer olayların yaşanmaması için caydırıcı bir örnek teşkil etmesi açısından büyük önem taşıyor. Umuyoruz ki, adalet yerini bulacak ve bu acı olayda sorumluluğu bulunan herkes hak ettiği cezayı alacaktır. Bu dava, aynı zamanda, iş güvenliği önlemlerinin alınmasının ve denetimlerin sıkı bir şekilde yapılmasının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.