
Mimar Sinan'ın Sırrı Çözüldü: İtalyan Mimar Anlatıyor!
İtalyan mimar Nicola Parisi, kariyerini Akdeniz mimarisi üzerine kurmuş ve Mimar Sinan'ın eserlerine hayranlık duymuştur. Bari Politeknik Üniversitesi'nde mimari tasarım bölümünde hocalık yapan ve FabLab POLIBA'nın direktörlüğünü üstlenen Parisi, Mimar Sinan'ın mimari dehasını ve Osmanlı yapı geleneğine katkılarını derinlemesine incelemiştir. "Sinan, Osmanlı’da Kubbeli Mekânların Tasarımı ve İnşası" adlı eseriyle Sinan'ın sanat ve teknik arasındaki dengeyi nasıl kurduğunu detaylı bir şekilde analiz etmiştir.
Sinan'ın İzinde Bir Yolculuk
Parisi'nin Mimar Sinan'a olan ilgisi, üniversitesindeki Akdeniz mimarisi programıyla başlamıştır. Hocalarının önerisiyle Türkiye'ye yaptığı ilk seyahat, hayatının dönüm noktası olmuştur. İstanbul sokaklarında dolaşarak Sinan'ın eserlerini keşfeden Parisi, bu yapıların olağanüstü bir mimari teorinin açık bir manifestosu olduğunu fark etmiştir. Bu keşif, onu Mimar Sinan üzerine yoğunlaşmaya ve onun tasarım teorisini yeniden kurmaya yöneltmiştir.
Parisi, Mimar Sinan'ın sadece İslam dünyasının değil, genel olarak mimarlığın önemli bir yorumcusu olduğunu düşünmektedir. Ona göre Sinan, bir mimarın yaşamı boyunca bir tasarım temasını nasıl ele alabileceğinin ve bunu farklı biçimlerde ifade ederken hem muhteşem eserler yaratıp hem de tasarımı öğretebilmenin en usta örneğidir. "Sinan'dan çok şey öğrendim," diyen Parisi, onun dersinin evrensel olduğuna inanmaktadır.
Sinan'ın Öğrencisi Olmak
Parisi, Sinan'ı anlamak için ilginç bir yöntem izlemiştir: Kendini Sinan döneminde yaşamış bir öğrencisi olarak hayal etmiştir. Sinan'ın ona bir görev verdiğini ve camilerini dikkatlice gözlemleyip yeniden tasarlamasını istediğini düşünmüştür. Bu süreçte ölçüm yapmadan, sadece yapıları mümkün kılan geometrik ilişkileri keşfetmeye çalışmıştır. Parisi, bu yaklaşımı sayesinde Sinan'ın mimarilerini doğru perspektiflerden gözlemlemeyi ve geometrik kompozisyonların kurallarını çözmeyi başarmıştır.
En karmaşık anlardan biri, Edirne'deki camideki mukarnaslar aracılığıyla gerçekleşen geometrik geçişleri yeniden inşa etmesi gerektiğinde yaşanmıştır. Bu zorlu alıştırmalar, Sinan'ın tasarım teorisinin her yerde işlediğini anlamasına yardımcı olmuştur. Parisi'ye göre, Sinan'ın mimarisi temelden kubbeye doğru inşa edilirken, tasarımı tam tersine kubbeden temele doğru yapılmaktadır. "İşte sır budur," diye eklemektedir.
Sinan'ın Mirası ve Etkisi
Mimar Sinan, Osmanlı yapı geleneğine karmaşık ve çok katmanlı mimari sistemleri kazandırmasıyla bilinir. Tüm mimari unsurları birbirinden koparmadan, hepsini bir arada tutmayı başarmış olması, onun büyüklüğünün kanıtıdır. Parisi, Sinan'ın tasarladığı kubbeli bir mekânda durulduğunda hissedilen olağanüstü bütünlüğe dikkat çekmektedir. Ayrıca, Sinan'ın projelerinde çalışan tüm ustaları olağanüstü bir şekilde koordine edebildiğini ve döneme göre cesur çözümler önerebildiğini vurgulamaktadır.
- Sinan'ın eserleri iyi korunuyor.
- Mimar Sinan'ın kültürel ve tasarımsal mirası çok değerli.
- Sinan'ın tasarım duyarlılığı yeni projelerde kullanılabilir.
Parisi, Türkiye'de Mimar Sinan'a ait tüm yapıları gezemese de, en önemli eserlerini görmüştür. Bu yapıların iyi kullanıldığını ve korunduğunu düşünmektedir. Sinan'ın mirasıyla bağlantılı bir mimariyi Türkiye'de tasarlamaya katkıda bulunabilmek, onun en büyük hayallerinden biridir.
Nicola Parisi'nin Mimar Sinan'ın dehasını ve mirasını anlama çabası, Sinan'ın sadece geçmişte değil, günümüzde de mimarlara ilham vermeye devam ettiğini göstermektedir. Sinan'ın eserleri, yüzyıllar boyunca ayakta kalarak onun mimari vizyonunun ve dehasının bir kanıtı olarak varlığını sürdürecektir.










