Türkiye'nin önde gelen jeoloji uzmanlarından Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Prof. Dr. Celal Şengör'ün son deprem açıklamalarına sert bir dille yanıt verdi. Üşümezsoy, Şengör'ün "Bundan sonra depremler sustu" şeklindeki ifadelerine katılmadığını belirterek, Türkiye'nin deprem gerçeğinin devam ettiğini vurguladı. Bu beklenmedik çıkış, jeoloji camiasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Üşümezsoy'dan Şengör'e Eleştiri Yağmuru

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Celal Şengör'ün deprem konusundaki açıklamalarının bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu savundu. Üşümezsoy, Türkiye'nin farklı bölgelerinde aktif fay hatlarının bulunduğunu ve bu fay hatlarının her an deprem üretebileceğini belirtti. "Depremlerin sustuğu" yönündeki ifadelerin, halkı yanlış yönlendirdiğini ve rehavete sürüklediğini ifade etti.

Üşümezsoy, eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:

• "Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke. Fay hatları her zaman aktif ve enerji biriktiriyor."
• "Depremlerin ne zaman olacağını kesin olarak bilemeyiz, ancak hazırlıklı olmalıyız."
• "Halkı yanlış bilgilendirmek yerine, deprem bilincini artırmalıyız."

Prof. Dr. Üşümezsoy, deprem riskinin azaltılması için yapı stokunun güçlendirilmesi, kaçak yapılaşmanın önlenmesi ve deprem eğitimlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Celal Şengör'ün Açıklamalarına Ne Yanıt Verecek?

Şener Üşümezsoy'un sert eleştirileri karşısında Celal Şengör'ün nasıl bir yanıt vereceği merak konusu. Jeoloji camiası ve kamuoyu, iki ünlü profesör arasındaki bu tartışmanın seyrini yakından takip ediyor. Şengör'ün, Üşümezsoy'un eleştirilerine bilimsel verilerle cevap vermesi bekleniyor.

Bu tartışma, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve depreme hazırlık konusunda daha somut adımlar atması için bir fırsat olabilir. Uzmanların farklı görüşleri, kamuoyunun bilinçlenmesine ve doğru bilgilere ulaşmasına katkı sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, deprem bir doğa olayıdır ve önlem almak hayati önem taşır.

Türkiye'nin deprem kuşağında yer alması ve aktif fay hatlarının varlığı, her zaman deprem riskini beraberinde getiriyor. Uzmanların farklı görüşleri olsa da, deprem bilincini artırmak, yapı stokunu güçlendirmek ve hazırlıklı olmak, olası bir felaketin etkilerini azaltmanın en önemli yollarıdır. Bu nedenle, yetkililerin ve vatandaşların deprem konusundaki hassasiyeti artırması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Bu tartışma, umarız ki deprem konusunda daha bilinçli bir toplum olmamıza katkı sağlar.