Ankara'da büyük yankı uyandıran kişisel veri hırsızlığı ve şantaj davasında karar çıktı! Ankara Valisi Vasip Şahin'i de hedef alan suç örgütü üyelerine hapis cezaları verildi. Peki, bu olay nasıl başladı ve mahkeme süreci nasıl sonuçlandı? İşte tüm detaylar...

Şantaj ve Tehdit Mesajları Zinciri Nasıl Başladı?

Olay, Ankara Valisi Vasip Şahin'e 26 Temmuz 2022 tarihinde yurt dışı kaynaklı bir WhatsApp numarası üzerinden gönderilen tehdit mesajıyla başladı. Gönderilen mesajda 100 bin TL talep edildi ve Ali Körün'e ait bir IBAN numarası paylaşıldı. Vali Şahin'in şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada Ali Körün gözaltına alındı, ancak mesajın farklı kişiler tarafından bir sohbet uygulaması üzerinden gönderildiği tespit edilince serbest bırakıldı. Ancak tehditler bununla kalmadı; Vali Şahin'in ailesi ve korumasına da benzer tehdit mesajları gönderilmeye devam etti.

Soruşturma derinleştikçe, benzer bir durumun eski Adana Emniyet Müdürü Doğan İnci'nin de başına geldiği ortaya çıktı. Bu durum, olayın sadece münferit bir vaka olmadığını, daha geniş çaplı bir organize suçun parçası olduğunu gösterdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü titiz çalışma sonucunda, suç örgütünün bir sohbet uygulaması üzerinden çok sayıda kişinin kişisel verilerini ele geçirdiği ve bu verileri kullanarak şantaj yaptığı belirlendi.

Mahkeme Kararı: Kim Ne Ceza Aldı?

Yargılama sürecinde 7 sanık hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti, delilleri değerlendirerek şu kararları verdi:

• 2 sanık: 3 yıl 7'şer ay hapis cezası
• 1 sanık: 6 yıl 8 ay hapis cezası
• 4 sanık: Beraat

Mahkemenin bu kararıyla, suç örgütünün önemli bir kısmı cezalandırılmış oldu. Ancak, olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması ve benzer suçların önlenmesi için soruşturmanın devam etmesi bekleniyor.

Bu tür olayların önüne geçilmesi için kişisel verilerin korunması büyük önem taşıyor. İnternet kullanıcılarının, sosyal medya ve diğer platformlarda paylaştıkları bilgilere dikkat etmeleri, tanımadıkları kişilerden gelen mesajlara şüpheyle yaklaşmaları ve güvenlik önlemlerini artırmaları gerekiyor.

Ankara'daki bu dava, siber suçlarla mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kişisel verilerin korunması, bireylerin ve toplumun güvenliği için hayati bir öneme sahip. Yetkililerin bu konudaki çalışmalarını artırması ve vatandaşların bilinçlendirilmesi, benzer olayların yaşanmasının önüne geçecektir.