
Eskişehir'de Kadınlardan İsyan: Hesap Sormak Zorundayız!
Kadın Dayanışma Komiteleri, 4 Ekim 2024 tarihinde Semih Çelik tarafından İstanbul’da katledilen Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in ölümünün 1. yılı dolayısıyla Eskişehir’de bir yürüyüş ve protesto düzenledi. İsmet İnönü Caddesi'nde bir araya gelen grup, sloganlarla Ulus Anıtı’na yürüdü. Kadınlar, cinayetlerin sorumlularının hesap vermesi için kararlı bir duruş sergiledi.
Katilin İhbarı Sonrası Gelen İkinci Cinayet: İhmal mi, Ortaklık mı?
Eskişehir Kadın Dayanışması Komiteleri adına basın açıklamasını yapan Şevval Eroğlu, iki kadının canice öldürülmesinin yalnızca bireysel değil, toplumsal ve siyasi bir sorun olduğunu vurguladı. Eroğlu, yaşanan ihmale dikkat çekerek iktidarı şu sözlerle suçladı: "İlk cinayeti işledikten sonra katil Semih Çelik polisi arayarak cinayeti işlediği konumu ihbar etti ve elini kolunu sallayarak ikinci cinayeti işlemeye gitti. Aradan geçen üç saatte kendini ihbar etmiş bir katili bulmayıp İkbal’in de öldürülmesine zemin hazırlayanlar bu cinayetin ortağı değil midir?"
Eroğlu'nun bu açıklaması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Birçok kişi, yetkililerin ihmali olup olmadığını sorgulamaya başladı. Sosyal medyada da bu konuyla ilgili birçok yorum yapıldı ve yetkililerin açıklama yapması istendi.
İktidar ve Bakanlar Hedefte: Sorumluluk Kimde?
Eroğlu, açıklamasında kadın cinayetlerinin artarak devam ettiğini belirterek, yetkilileri ve bakanlıkları sorumlu tuttu. Özellikle ruhsatsız silahlarla işlenen cinayetler ve uzaklaştırma kararlarına rağmen kadınların korunamaması eleştirildi. Eroğlu, şu soruları yöneltti: "Kadınlar en çok aile içinde öldürülürken 2025 yılını aile yılı ilan edip, kadınlar konuşma bahanesiyle öldürülürken aile arabuluculuğu icat edenler, kılını kıpırdatmayanlar yani aile bakanı yani adalet bakanı yani içişleri bakanı bu cinayetlerden sorumlu değil midir?"
Kadın cinayetlerinin önlenmesi için daha etkili politikaların uygulanması gerektiği vurgulandı. Özellikle ruhsatsız silahların kontrol altına alınması ve uzaklaştırma kararlarının titizlikle uygulanması talep edildi.
"Katil Öldü, Dava Düştü" Kararına Büyük Tepki
Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner cinayetinin soruşturmasındaki takipsizlik kararına da tepki gösteren Eroğlu, "Katil öldü dava düştü. Öyle mi? Çok beklersiniz!" dedi. Cinayetlerin başat sorumlularını ise şu şekilde sıraladı:
- Çete düzenini besleyenler
- Dinci gericiliği palazlandıranlar
- Ruhsatsız silahlarla mücadele etmeyenler
- Kadınları korumayanlar
Bu sözler, kadınların adalet arayışındaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Cinayetlerin sorumlularının bulunması ve cezalandırılması için mücadelelerinin devam edeceği vurgulandı.
Türkiye'de kadın cinayetleri, son yıllarda giderek artan bir sorun haline gelmiştir. Kadınların korunması ve cinayetlerin önlenmesi için daha etkili politikaların uygulanması büyük önem taşımaktadır. Bu konuda toplumun tüm kesimlerinin duyarlı olması ve sorumluluk alması gerekmektedir.
Kadın Dayanışma Komiteleri'nin Eskişehir'deki yürüyüşü, kadınların adalet arayışının ve mücadele azminin bir göstergesiydi. Kadınlar, cinayetlerin sorumlularının hesap vermesi ve benzer olayların yaşanmaması için mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini bir kez daha gösterdiler.