Sumud Filosu'na İsrail Baskını! İstanbul'dan Şok Soruşturma
Gündem

Sumud Filosu'na İsrail Baskını! İstanbul'dan Şok Soruşturma


02 October 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 02 October 2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail'in uluslararası sularda Küresel Sumud Filosu'na gerçekleştirdiği ve en az 24 Türkiye vatandaşının alıkonulmasına neden olan saldırı hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı. İsrail askerlerinin Gazze'ye insani yardım götüren filoya yaptığı baskın, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Başsavcılık, bu olayla ilgili önemli adımlar atarak adaletin sağlanması için harekete geçti.

Soruşturmanın Detayları ve Suçlamalar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamaya göre, soruşturma kapsamında çeşitli suçlamalar yer alıyor. Bu suçlamalar arasında şunlar bulunuyor:

  • Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma
  • Ulaşım Araçlarının Kaçırılması veya Alıkonulması
  • Nitelikli Yağma
  • Mala Zarar Verme
  • Eziyet

Başsavcılık, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ndeki düzenlemeler, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddeleri ve Türk Ceza Kanunu'ndaki görev kuralları çerçevesinde soruşturmayı titizlikle yürütüyor. Bu suçlamalar, olayın vahametini ve uluslararası hukuk açısından taşıdığı önemi gözler önüne seriyor.

Olayın Arka Planı: Küresel Sumud Filosu Saldırısı

İsrail askerleri, Gazze'ye insani yardım malzemesi taşıyan Küresel Sumud Filosu'na uluslararası sularda baskın düzenlemişti. Bu baskın sırasında Türk aktivistlerin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alınmış ve teknelere el konulmuştu. Bu durum, Türkiye ile İsrail arasında gerginliğe neden olmuş ve uluslararası arenada geniş yankı bulmuştu. Olayın ardından Türkiye, diplomatik girişimlerde bulunarak vatandaşlarının serbest bırakılmasını sağlamaya çalışmıştı. İsrail'in bu eylemi, uluslararası hukuk normlarına aykırı bulunarak birçok ülke tarafından kınanmıştı.

Soruşturma, olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için büyük önem taşıyor. Başsavcılığın yürüttüğü titiz çalışma, uluslararası hukukun ve insan haklarının korunması adına atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu soruşturmanın sonuçları, Türkiye-İsrail ilişkileri ve uluslararası hukuk açısından önemli sonuçlar doğurabilir.